Skip to content Skip to footer

Temyiz Ne Demektir?

Hukuk sisteminde verilen her mahkeme kararı, taraflar açısından bağlayıcı bir sonuç doğurur. Ancak bu kararların her zaman hatasız veya adil olduğu söylenemez. Hâkimler de insan oldukları için, delil değerlendirmesi veya hukuk uygulamasında yanlışlıklar yapabilirler. İşte bu noktada devreye temyiz kurumu girer.

Temyiz, bir mahkeme kararının üst dereceli bir mahkeme tarafından hukuka uygunluk yönünden incelenmesini sağlayan başvuru yoludur. Türk yargı sisteminde temyiz, adaletin ikinci kez denetlenmesini mümkün kılar; böylece hukuki güvenlik sağlanır ve hatalı kararların düzeltilmesi amaçlanır.

Temyiz Nedir?

Temyiz, kelime anlamı olarak “yeniden gözden geçirme, inceleme” demektir. Hukuk dilinde ise, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün Yargıtay tarafından denetlenmesi sürecidir.

Temyiz incelemesi, bir davanın yeniden görülmesi anlamına gelmez; Yargıtay olayları yeniden değerlendirmez, yalnızca kararın hukuka uygun olup olmadığını denetler. Başka bir ifadeyle, Yargıtay delilleri tekrar toplamaz veya tanıkları dinlemez; yalnızca kararın kanunlara, içtihatlara ve usul kurallarına uygunluğunu inceler.

Bu yönüyle temyiz, hukukun denetimi aşamasıdır. Eğer Yargıtay kararın hatalı olduğunu tespit ederse, bozma kararı verir ve dosya yeniden görülmek üzere ilgili mahkemeye gönderilir.

Temyiz Hakkının Hukuki Dayanağı

Temyiz hakkı, hem Anayasa’da hem de kanunlarda güvence altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesi, “hak arama hürriyeti” kapsamında her bireye yargı kararlarına karşı kanun yollarına başvurma hakkı tanır.

Temyiz usulü ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

  • Hukuk davalarında Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararlarını hukuka uygunluk bakımından inceler.

  • Ceza davalarında ise Yargıtay, hükmün hem usul hem esas yönünden doğru olup olmadığını değerlendirir.

Bu sistem, adaletin tek bir yargı merciine bırakılmaması ve yanlış kararların düzeltilmesi için güvence sağlar.

Temyiz Kimler Tarafından Yapılabilir?

Temyiz başvurusunu, genellikle davada taraf olan kişiler yapabilir. Hukuk davalarında davacı veya davalı, ceza davalarında ise sanık, müdafi, katılan veya Cumhuriyet savcısı temyiz hakkına sahiptir.

Bazı durumlarda, mirasçılar veya hukuki menfaati bulunan kişiler de temyiz yoluna başvurabilir. Ancak her karar temyize açık değildir; kanun, bazı kararları “kesin” hale getirerek temyiz dışında bırakmıştır.

Hangi Kararlar Temyiz Edilebilir?

Temyize konu olabilecek kararlar, kanunda açıkça belirtilmiştir. Genel kural olarak, ilk derece mahkemesince verilen nihai kararlar temyize açıktır.

Ancak küçük miktarlı davalar, önemsiz usul kararları veya bazı idari işlemler doğrudan temyiz edilemez.
Örneğin:

  • Sulh hukuk mahkemesinin belirli parasal sınırın altındaki kararları,

  • Basit usulde görülen davaların bir kısmı,
    temyiz kapsamı dışındadır.

Her yıl Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan parasal sınırlar, hangi kararların temyiz edilebilir olduğunu belirler.

Ceza yargılamalarında ise, genellikle hükmün mahkûmiyet veya beraat niteliğinde olması gerekir. İdari davalarda ise temyiz, Danıştay nezdinde yapılır.

Temyiz Süresi Nedir?

Temyiz başvurusu, belirli bir süre içinde yapılmazsa karar kesinleşir. Bu nedenle süreler son derece önemlidir.

  • Hukuk davalarında temyiz süresi, kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.

  • Ceza davalarında ise, hükmün tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gündür.

Bu süreler hak düşürücü niteliktedir. Yani süre geçtikten sonra temyiz hakkı kaybedilir. Temyiz dilekçesinin zamanında verilmesi, usule uygun yazılması ve gerekçelendirilmesi gerekir.

Temyiz Başvurusu Nasıl Yapılır?

Temyiz başvurusu, kararın verildiği mahkemeye dilekçe verilerek yapılır. Dilekçede:

  • Kararın hangi yönlerden hukuka aykırı olduğu,

  • Hangi usul hatalarının yapıldığı,

  • Delillerin yanlış değerlendirildiği hususları açıkça belirtilmelidir.

Dilekçe doğrudan Yargıtay’a gönderilmez; önce kararı veren mahkemeye sunulur, oradan Yargıtay’a iletilir.

Yargıtay temyiz dilekçesini inceleyerek, kararı onaylayabilir veya bozabilir.

  • Onama kararı verilirse, karar kesinleşir.

  • Bozma kararı verilirse, dava yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine döner.

Bozma kararı sonrasında, yerel mahkeme Yargıtay’ın görüşüne uymak zorunda değildir ancak aksi yönde karar verirse, dosya tekrar Yargıtay’a gider. Bu aşamada adaletin nihai denetimi sağlanır.

Temyiz ile İstinaf Arasındaki Fark

Türkiye’de 2016 yılında yürürlüğe giren istinaf sistemiyle birlikte, temyiz öncesi bir ara denetim aşaması oluşturulmuştur. Artık her karar doğrudan Yargıtay’a gitmemekte, önce bölge adliye mahkemeleri tarafından incelenmektedir.

İstinaf, hem olayın hem de hukukun yeniden incelendiği bir aşamadır. Temyiz ise sadece hukuki denetim yapar.
Bu fark şu şekilde özetlenebilir:

  • İstinaf: Olayın yeniden değerlendirilmesi, yeni delil sunulabilmesi mümkündür.

  • Temyiz: Olay değil, yalnızca kararın hukuka uygunluğu incelenir.

Dolayısıyla temyiz, yargı sürecinin en üst denetim aşamasını temsil eder.

Temyiz Başvurusunun Sonuçları

Temyiz başvurusu yapıldığında karar henüz kesinleşmemiş olur. Bu durum, bazı hukuki sonuçları beraberinde getirir.

Örneğin ceza davalarında, sanık lehine temyiz yapılmışsa cezanın infazı ertelenir. Hukuk davalarında ise hükmün icrası temyiz süreci tamamlanana kadar bekletilebilir.

Yargıtay incelemesi sonucunda verilen karar kesindir ve alt mahkeme bu karara uymak zorundadır. Böylece yargılamanın nihai aşaması tamamlanmış olur.

Temyiz Aşamasında Avukat Desteğinin Önemi

Temyiz süreci, yalnızca usul bilgisine değil, derin hukuk bilgisini ve tecrübesini de gerektirir. Çünkü Yargıtay, yalnızca dilekçedeki hukuki gerekçeleri inceler; bu gerekçeler eksik veya hatalı yazılmışsa, haklı olunsa dahi dava reddedilebilir.

Bu nedenle temyiz aşamasında profesyonel bir avukatın hukuki yardımını almak büyük önem taşır. Avukat, hangi hukuki hataların yapıldığını tespit eder, kanun ve içtihatlara uygun biçimde dilekçe hazırlar ve sürecin takibini gerçekleştirir.

Yanlış yazılmış bir temyiz dilekçesi, telafisi imkânsız hak kayıplarına yol açabilir.

Altındağ Hukuk Bürosu’nun Temyiz Davalarındaki Deneyimi

Altındağ Hukuk Bürosu, temyiz ve istinaf süreçlerinde müvekkillerine kapsamlı hukuki destek sunar. Gerek ceza gerekse hukuk alanında, Yargıtay nezdinde yürütülen dosyalarda uzman bir yaklaşımla hareket eder.

Büro, temyiz dilekçelerinin hazırlanmasında yalnızca yasal dayanakları değil, yüksek yargı içtihatlarını da dikkate alarak stratejik bir savunma planı oluşturur.
Her temyiz dosyası, bir “yeniden yargılama” değil, bir “hukuk denetimi” süreci olduğundan, en küçük detayın bile büyük önem taşıdığının bilinciyle çalışır.

Altındağ Hukuk Bürosu, hukuki güvenliğin temeli olan temyiz hakkının etkin kullanılabilmesi için, müvekkillerine profesyonel, şeffaf ve sonuç odaklı bir temsil hizmeti sunmaktadır.