Boşanma, yalnızca eşlerin evlilik birliğini sona erdirmesi değil, aynı zamanda mali ve hukuki sonuçları da beraberinde getiren kapsamlı bir süreçtir. Boşanma davalarında en çok tartışma yaratan konulardan biri mal paylaşımıdır. Tarafların evlilik boyunca edindikleri malların kimde kalacağı, hangi oranda bölüşüleceği, borçların nasıl değerlendirileceği ve kişisel malların ayrımı gibi hususlar çoğu zaman uyuşmazlıklara yol açar.
Türkiye’de mal paylaşımı, Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre düzenlenmiştir. Ancak sürecin işleyişi, tarafların evlilik sırasında seçtikleri mal rejimine, malların edinilme şekline ve açılan davanın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Bu yazıda boşanma davasında mal paylaşımının hukuki esaslarını, mal rejimlerini, kişisel mal ve edinilmiş mal ayrımını, mal paylaşımının dava süreciyle ilişkisini ve uygulamada karşılaşılan sorunları kapsamlı şekilde ele alıyoruz. Altındağ Hukuk Bürosu olarak sizler için hazırladığımız bu blog yazılarına ilişkin detaylı hukuki hizmet almak için bize dilediğiniz vakit iletişim kanallarımızdan ulaşabilir, ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.
Mal Rejimi Nedir
Mal rejimi, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların boşanma halinde nasıl paylaşılacağını düzenleyen sistemdir. Türk Medeni Kanunu’na göre taraflar evlilik sırasında bir mal rejimi seçebilirler. Eğer seçim yapılmazsa, edinilmiş mallara katılma rejimi yasal mal rejimi olarak uygulanır.
Türkiye’de geçerli mal rejimleri şunlardır:
-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (Yasal rejim, 2002’den sonra)
-
Mal ayrılığı rejimi
-
Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi
-
Mal ortaklığı rejimi
Tarafların mal paylaşımı sürecinde hangi rejime tabi oldukları, paylaşımın çerçevesini belirler.
2002 Öncesi ve Sonrası Farkı
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce evlenen ve herhangi bir sözleşme yapmayan eşler için mal ayrılığı rejimi geçerlidir. 2002’den sonra evlenenler ya da daha önce evlenip bu tarihten sonra mal rejimini değiştirmeyenler için ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.
Bu nedenle boşanma davalarında malların hangi dönemde edinildiği büyük önem taşır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Edinilmiş mallara katılma rejimi, günümüzde en yaygın şekilde uygulanan mal rejimidir. Bu rejimde temel kural, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların yarı yarıya paylaşılmasıdır.
Edinilmiş mallar nelerdir?
-
Çalışma karşılığı elde edilen maaş, ücret, prim ve ikramiyeler
-
Sosyal güvenlik kurumlarından veya emeklilikten kaynaklanan haklar
-
Evlilik süresince alınan taşınmazlar (ev, arsa, yazlık vb.)
-
Taşıtlar
-
Banka hesaplarındaki birikimler
-
Ortak işlerden elde edilen gelirler
Kişisel mallar nelerdir?
-
Eşlerden birinin evlenmeden önce sahip olduğu mallar
-
Miras yoluyla edinilen mallar
-
Bağış veya hediye yoluyla kazanılan mallar
-
Manevi tazminat alacakları
-
Kişisel kullanım eşyaları
Paylaşım yapılırken öncelikle kişisel mallar ayrılır, ardından edinilmiş mallar eşit olarak paylaştırılır.
Mal Ayrılığı Rejimi
2002 öncesinde geçerli olan bu rejimde, her eş yalnızca kendi üzerine kayıtlı malların sahibi olur. Mal paylaşımı yapılmaz. Ancak taraflar ortak mülkiyette oldukları mallar için izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi davası) açabilirler.
Mal Paylaşımı Davası Nasıl Açılır
Boşanma davası ile mal paylaşımı davası aynı dosya içinde görülmez. Mal paylaşımı davası, boşanmanın kesinleşmesinden sonra açılır. Taraflar, mal rejiminin tasfiyesi için ayrıca dava açmalıdır.
-
Görevli mahkeme: Aile mahkemesi
-
Yetkili mahkeme: Davalı veya davacının yerleşim yeri mahkemesi
-
Zamanaşımı süresi: Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl
Borçların Paylaşımı
Malların paylaşımı yapılırken yalnızca varlıklar değil, borçlar da dikkate alınır. Örneğin; tarafların ortak krediyle aldıkları bir ev varsa, kalan kredi borcu malın değerinden düşülür. Borç hangi eşin kişisel malıyla ilgiliyse, o eşin sorumluluğunda kalır.
Mal Paylaşımı Davasında İspat
Mal paylaşımında en çok karşılaşılan sorunlardan biri, malların kimin üzerine kayıtlı olduğunun yanı sıra, edinilme tarihidir. Bu nedenle tapu kayıtları, banka dekontları, fatura ve sözleşmeler gibi belgeler büyük önem taşır. Davacı, malın evlilik içinde edinildiğini ispatlamak zorundadır.
Katkı Payı Alacağı
Eşlerden biri diğerinin adına alınan bir mala katkı sağlamışsa, katkı payı alacağı talebinde bulunabilir. Örneğin, evlilik süresince eşlerden birinin maaşı ev alımında kullanılmışsa, ancak tapu yalnızca diğer eşin üzerineyse, katkı sağlayan eş katkı payı alacağı davası açabilir.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
-
Mal varlığının gizlenmesi veya başkasına devredilmesi
-
Malların üçüncü kişilere satış gösterilmesi
-
Banka hesaplarının kapatılması
-
Eşlerden birinin borçlanarak malları azaltması
Bu gibi durumlarda mahkemeler, muvazaa iddialarını değerlendirerek hakkaniyetli bir çözüm bulmaya çalışır.
Mal Paylaşımında Çocukların Durumu
Mal paylaşımı ile velayet birbirinden bağımsızdır. Çocukların velayeti hangi eşe verilirse verilsin, mal paylaşımı yalnızca eşler arasında yapılır. Ancak nafaka yükümlülüğü ayrıca belirlenir.
Mal Paylaşımı ve Vergi
Mal paylaşımı sırasında tapu devirleri, noter işlemleri veya satışlar gündeme gelebilir. Bu durumda vergi ve harç yükümlülükleri doğabilir. Mahkemeler genellikle tapu devir işlemlerinde tarafların eşit şekilde sorumlu olmasına karar verir.
Mal Paylaşımı Davasında Avukatın Önemi
Mal paylaşımı davaları hem teknik bilgi hem de titiz bir delil toplama süreci gerektirir. Tapu, banka, şirket kayıtları, SGK belgeleri ve diğer finansal dokümanların doğru sunulmaması hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle tarafların süreci avukat desteğiyle yürütmesi büyük önem taşır.
Altındağ Hukuk Bürosu Boşanma Konularında Neler Yapmaktadır?
Boşanma davalarında mal paylaşımı, tarafların ekonomik geleceklerini doğrudan etkileyen kritik bir süreçtir. Altındağ Hukuk Bürosu, mal paylaşımı davalarında eşlerin haklarının korunması, malvarlıklarının tespiti, borç ve alacakların ayrıştırılması ve gerekirse katkı payı alacağı davalarının açılması konularında kapsamlı hukuki destek sunmaktadır. Hukuki bilgi ve deneyim, bu süreçte en doğru sonuca ulaşmak için belirleyici rol oynar.
