Skip to content Skip to footer

Hakaret Suçu ve Cezası

İnsan onuru ve saygınlığı, hukuk sistemimizde en çok korunan değerlerden biridir. Türk Ceza Kanunu, kişilerin toplum içindeki saygınlığını zedeleyen, küçük düşüren ve onur kırıcı ifadeleri “hakaret suçu” olarak düzenlemiştir. Gündelik hayatta bazen öfkeyle söylenen bir söz, sosyal medya üzerinden yapılan bir paylaşım ya da yazılı bir ifade bile hakaret suçunu oluşturabilir. Bu nedenle hakaret suçunun ne olduğu, hangi durumlarda cezalandırıldığı ve cezalarının nasıl uygulandığı konularını bilmek son derece önemlidir.

Hakaret Suçu Nedir?

Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil isnat eden veya sövmek suretiyle kişinin manevi değerlerine saldıran kişi hakaret suçunu işlemiş olur.

Örneğin:

  • Bir kişiye yüzüne karşı ağır ve küçük düşürücü sözler söylemek

  • Sosyal medyada aşağılayıcı yorum yapmak

  • Kitle iletişim araçlarıyla alaycı ve onur kırıcı ifadeler paylaşmak

gibi eylemler hakaret suçu kapsamına girebilir.

Hakaret suçunda temel ölçüt, kullanılan söz veya davranışın, muhatap kişinin toplum içindeki şeref ve haysiyetini zedeleyici nitelikte olup olmadığıdır.

Hakaret Suçunun Unsurları

Hakaret suçunun oluşabilmesi için bazı şartların bulunması gerekir:

  • Mağdurun belirlenebilir olması: Hakaret edilen kişi doğrudan isimle anılmasa bile kim olduğu anlaşılabiliyorsa suç oluşur.

  • Onur kırıcı söz veya davranış: Kullanılan ifade veya hareket, toplumda ortalama bir kişinin onurunu zedeleyecek düzeyde olmalıdır.

  • Kasıt unsuru: Failin hakaret etme kastıyla hareket etmesi gerekir.

Bu unsurların bulunmadığı hallerde hakaret suçundan bahsedilemez.

Hakaret Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre hakaret suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Ancak suçun işlendiği koşullara göre ceza artırılabilir:

  • Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret: Ceza artırılır.

  • Dinî, millî veya etnik aidiyet nedeniyle hakaret: Nitelikli hal sayılır.

  • Alenen işlenen hakaret (örneğin sosyal medya üzerinden): Ceza 1/6 oranında artırılır.

  • Sesli, yazılı veya görüntülü ileti yoluyla hakaret: Suçun işleniş biçimine göre cezalandırma yapılır.

Hakaretin yalnızca mağdur ile fail arasında değil, başkalarının da duyabileceği şekilde yapılması “aleniyet” unsurunu doğurur ve ceza ağırlaştırılır.

Hakaret Suçunda Şikâyet ve Dava Süreci

Hakaret suçu, kural olarak şikâyete bağlı bir suçtur. Yani mağdur, hakarete uğradığını düşündüğünde savcılığa veya kolluk kuvvetlerine şikâyette bulunmalıdır. Şikâyet süresi, hakaret fiilinin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.

Şikâyet sonrasında Cumhuriyet savcısı soruşturma açar. Hakaretin ispatı için tanık beyanları, yazılı belgeler, sosyal medya kayıtları veya ses/görüntü kayıtları delil olarak kullanılabilir.

Hakaret davaları asliye ceza mahkemesinde görülür. Dava sonucunda fail hakkında hapis veya para cezası verilebilir. Bazı durumlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ya da erteleme kararı da söz konusu olabilir.

Sosyal Medyada Hakaret

Günümüzde hakaret suçunun en sık işlendiği alanlardan biri sosyal medyadır. Twitter, Facebook, Instagram gibi platformlarda yapılan hakaret içerikli paylaşımlar hukuka aykırı kabul edilir. Özellikle alenen yapılan bu tür paylaşımlar, cezanın artırılmasına neden olur.

Ayrıca sosyal medya hakaretlerinde yazının veya paylaşımın kaydedilmesi, ekran görüntüsü alınması mağdur açısından önemli bir delildir.

Hakaret Suçunda İspat

Türk Ceza Kanunu’na göre bazı durumlarda sanık, iddiasını ispat ederse cezalandırılmaz. Buna ispat hakkı denir.

Örneğin, bir kişiye “rüşvet aldın” demek normalde hakaret suçunu oluşturur. Ancak fail, bu iddiayı kesin delillerle ispat ederse ceza almaz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, isnadın gerçek ve kamu yararı açısından önemli olmasıdır.

Hakaret Suçu ve Manevi Tazminat

Hakarete uğrayan kişi yalnızca ceza davası açmakla kalmaz, aynı zamanda manevi tazminat davası da açabilir. Türk Borçlar Kanunu uyarınca kişilik haklarına saldırı nedeniyle mağdur, uğradığı manevi zararın giderilmesi için tazminat talep edebilir. Bu davalar hukuk mahkemelerinde görülür.

Hakaret Suçunda Ceza Ertelemesi ve Uzlaşma

Hakaret suçunda failin cezası, koşullar oluştuğunda ertelenebilir. Ayrıca hakaret suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur. Yani taraflar uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşırsa dava düşer. Bu, özellikle aile bireyleri veya iş arkadaşları arasındaki hakaret davalarında sıkça uygulanır.

Hakaret Suçunun Önlenmesi ve Hukuki Destek

Hakaret suçuyla karşılaşan kişiler çoğu zaman sürecin nasıl işleyeceğini bilmedikleri için hak kaybı yaşayabilir. Doğru delillerin toplanması, şikâyet süresinin kaçırılmaması ve davanın etkili şekilde yürütülmesi için profesyonel hukuki destek almak önemlidir.

Altındağ Hukuk, hakaret davalarında müvekkillerine şu katkıları sağlar:

  • Şikâyet dilekçesinin hazırlanması

  • Delillerin hukuka uygun şekilde toplanması

  • Ceza davasında temsil

  • Manevi tazminat davası açılması

  • Uzlaşma sürecinin yönetilmesi

Bu sayede mağdurların hakları en etkin şekilde korunur.

Hakaret Suçu ve AİHM Kararları

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hakaret davalarını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi yani ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirir. AİHM’e göre ifade özgürlüğü, sadece olumlu karşılanan veya zararsız görülen düşünceler için değil, aynı zamanda “rahatsız edici, şok edici veya sarsıcı” nitelikteki ifadeler için de geçerlidir. Ancak bu özgürlük sınırsız değildir; başkalarının şöhret ve haklarının korunması da aynı sözleşmenin 10/2 maddesinde güvence altına alınmıştır.

AİHM’in Türkiye Hakkında Verdiği Önemli Kararlar

  • Artun ve Güvener / Türkiye (2006): Bir gazetecinin hakaret suçundan mahkûm edilmesi AİHM’e taşındı. Mahkeme, gazetecinin sözlerinin sert ve eleştirel olmasına rağmen ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu, verilen cezanın “orantısız” olduğunu belirtti.

  • Tuşalp / Türkiye (2012): Bir köşe yazarı, hükümete yönelik sert eleştiriler nedeniyle hakaret suçundan cezalandırılmıştı. AİHM, yazıda kullanılan ifadelerin rahatsız edici olabileceğini kabul etmekle birlikte, bunların siyasi eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’yi mahkûm etti.

  • Erdoğdu ve İnce / Türkiye (1999): Bir yayında geçen ifadeler nedeniyle hakaret davası açılmıştı. AİHM, kamu yararını ilgilendiren meselelerde ifade özgürlüğünün daha geniş yorumlanması gerektiğini vurguladı.

AİHM’in Yaklaşımı

  • Siyasi kişiler daha geniş eleştiriye katlanmak zorunda: Kamu görevlileri ve siyasetçiler, toplum adına görev yaptıkları için daha ağır eleştirilere maruz kalabileceklerini kabul etmek zorundadır. Bu nedenle AİHM, siyasiler hakkındaki hakaret davalarında “ifade özgürlüğü lehine” kararlar vermeye daha yatkındır.

  • Özel kişiler için daha sıkı koruma: AİHM, sıradan vatandaşların onur ve saygınlığının korunmasını daha hassas görür. Bu nedenle özel kişilere yöneltilen ağır ve küçültücü sözler daha kolay şekilde “hakaret” sayılır.

  • Orantılılık ilkesi: Mahkeme, verilen cezanın ifade özgürlüğüne ne kadar müdahale ettiğini inceler. Örneğin kısa süreli bir para cezası ile uzun süreli bir hapis cezasını farklı değerlendirebilir. Orantısız cezalarda ihlal kararı verir.

Türk Hukuku ve AİHM Kararlarının Etkisi

Türkiye’de hakaret suçu, TCK’da hapis cezası tehdidiyle düzenlenmiş olsa da, AİHM’in kararları doğrultusunda mahkemeler giderek daha çok “ifade özgürlüğü ile kişilik haklarının dengelenmesi” yaklaşımını benimsemektedir. Özellikle gazeteciler, köşe yazarları ve sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili davalarda AİHM’in bakış açısı önem kazanmaktadır.

Bu nedenle hakaret suçuyla ilgili davalarda yalnızca TCK değil, AİHS ve AİHM içtihatları da göz önünde bulundurulmaktadır. Avukatların savunmalarında AİHM kararlarına atıf yapması, müvekkil lehine önemli bir argüman olabilir.

Altındağ Hukuk Bürosu olarak bu alandaki her türlü destek talebinize yanıt vermek için iletişim kanallarımızı kullanabilirsiniz.