Göç, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdürmüş ve günümüzde de etkisini yoğun şekilde hissettiren bir olgudur. İnsanlar daha iyi bir yaşam, güvenli bir gelecek, eğitim ve iş imkanları ya da siyasi baskılardan kaçış amacıyla ülkeler arasında hareket etmektedir. Türkiye ise coğrafi konumu ve kültürel çeşitliliği sayesinde göç yollarının merkezinde yer almakta, aynı zamanda yabancılarla ilgili hukuki düzenlemeleri ve sınır dışı kararlarını gündeme getirmektedir.
Bir yabancının Türkiye’den sınır dışı edilmesi, yalnızca basit bir idari işlem değil, aynı zamanda kişinin özgürlüğünü, temel haklarını ve yaşam planlarını doğrudan etkileyen ciddi bir durumdur. Bu nedenle sınır dışı kararı verildiğinde, yabancıların ve ailelerinin en çok merak ettiği konu şudur: Sınır dışı kararına karşı ne yapılabilir? Bu soruya yanıt verebilmek için öncelikle sınır dışı kararının ne anlama geldiğini, hangi şartlarda uygulanabileceğini ve hangi yollarla itiraz edilebileceğini bilmek gerekir.
Sınır dışı Kararı Nedir?
Sınır dışı kararı, Türkiye’de bulunan bir yabancının ülkeyi terk etmesine yönelik resmi ve idari bir karardır. Bu karar Göç İdaresi Başkanlığı tarafından alınır ve ilgili yabancıya tebliğ edilir. Sınır dışı kararı, yabancının ülkeye giriş yapmasını, ülkede kalmasını ya da yeniden girişini yasaklayabilir. Karar, genellikle kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak veya yasaları ihlal eden kişilerin ülkede bulunmasını engellemek amacıyla alınır.
Sınır dışı işlemleri, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) çerçevesinde yürütülür. Bu kanun, kimlerin sınır dışı edilebileceğini, hangi durumlarda sınır dışı kararının uygulanamayacağını ve yabancıların hangi haklara sahip olduklarını detaylı şekilde düzenlemektedir.
Hangi Durumlarda Sınır dışı Kararı Verilir?
Bir yabancının sınır dışı edilmesi için çeşitli gerekçeler bulunur. Bunlar arasında en yaygın sebepleri aşağıdaki gibidir. Ayrıca bu sebepler ve diğer tüm detaylar için de Altındağ Hukuk Bürosu‘nu ziyaret edebileceğinizi bilmeniz gerekir.
-
Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturmak
-
Sahte evrakla vize, ikamet izni veya vatandaşlık başvurusunda bulunmak
-
Vize süresini aşmak veya ikamet izni sona ermesine rağmen ülkede kalmaya devam etmek
-
Kaçak olarak çalışmak
-
Türkiye’ye giriş yasağı olmasına rağmen yasa dışı yollarla giriş yapmak
-
Suç örgütü veya terör örgütü ile bağlantılı olmak
-
Genel ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunmak
Bu sebeplerden herhangi biri, yabancının sınır dışı edilmesine dayanak olabilir. Ancak kararın kesin ve değiştirilemez olduğu anlamına gelmez; çünkü kanun, bazı kişilerin sınır dışı edilemeyeceğini de açıkça belirtmektedir.
Kimler Sınır dışı Edilemez?
Her devlet, sınır güvenliği ve kamu düzeni açısından sınır dışı kararları alabilir. Ancak uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri gereği bazı özel gruplar sınır dışı kararlarından muaf tutulur. Örneğin:
-
Ciddi sağlık sorunları bulunan kişiler
-
Yaşlı veya hamile olan kişiler
-
Eğitim hakkı kesintiye uğrayacak çocuklar
-
Gittiği ülkede işkence, kötü muamele veya hayati tehlike riski altında olacak kişiler
Bu gibi gruplar için sınır dışı kararı verilse bile uygulanmaz veya farklı hukuki yollar işletilir.
Sınır dışı Kararına Karşı Hangi Haklar Kullanılabilir?
Sınır dışı kararı kişiye tebliğ edildiğinde, yabancının bu karara itiraz etme hakkı vardır. Yabancılar, sınır dışı kararına karşı idare mahkemesinde dava açabilir. YUKK kapsamında dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür. Bu süre oldukça kısa olduğundan kararın alınması halinde hızlı hareket edilmesi gerekir.
Dava açıldığında mahkeme, sınır dışı kararının hukuka uygun olup olmadığını inceler. Eğer kararın hukuka aykırı olduğu tespit edilirse iptal edilir. Dava süreci devam ederken kişinin sınır dışı edilmesi de durdurulur, yani dava açan yabancı, dava sonuçlanana kadar Türkiye’de kalma hakkına sahiptir.
Geri Gönderme Merkezleri ve Tutulma Süreci
Sınır dışı kararı verilen kişiler, çoğu zaman Göç İdaresi’ne bağlı geri gönderme merkezlerine götürülür. Bu merkezlerde yabancıların hukuki hakları korunmak zorundadır. Yabancılar, avukatlarıyla görüşme hakkına sahiptir ve ailelerine bilgi verilmesi gerekir. Ayrıca geri gönderme merkezlerinde tutulan kişilerin tutulma koşulları ve süreleri hukuki denetime tabidir.
İtiraz Sürecinde Avukatın Önemi
Sınır dışı kararına karşı mücadelede uzman bir avukattan hukuki destek almak çok önemlidir. Dava süresi oldukça kısa ve uluslararası hukuka ilişkin detaylar içerdiğinden, kişinin tek başına hareket etmesi hak kayıplarına yol açabilir. Avukat, başvuru süresini takip eder ve müvekkilinin sınır dışı edilmeyeceğine dair güçlü deliller sunar.
Sınır dışı Kararının İptali İçin Kullanılabilecek Argümanlar
Mahkeme, sınır dışı kararına karşı açılan davalarda hem ulusal hem de uluslararası hukuk kurallarını dikkate alır. Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi uyarınca işkence veya kötü muamele riski olan ülkelere geri gönderme yapılamaz. Ayrıca kişinin özel hayatı ve aile bağları da iptal gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Türkiye’de uzun yıllardır yaşayan, ailesi burada bulunan ve topluma uyum sağlamış yabancıların sınır dışı edilmesi mahkemeler tarafından genellikle hakkaniyete aykırı bulunur.
Sınır dışı Kararı Kesinleşirse Ne Olur?
Mahkeme, sınır dışı kararının iptali talebini reddederse karar kesinleşir ve kişi ülkesine veya üçüncü bir ülkeye gönderilir. Ancak bu durumda bile yabancının hakları tamamen sona ermez. Kişi belirli bir süre sonra yeniden Türkiye’ye giriş izni talep edebilir veya özel durumlar ortaya çıktığında yeniden başvuru yapabilir.
Altındağ Hukuk Sınır dışı Süreçlerinde Hangi Katkıları Sunar?
Sınır dışı kararıyla karşılaşmak, yabancı bireyler ve aileleri için oldukça zor bir süreçtir. Bu süreçte yapılacak küçük bir hata, kişinin geri dönüşü olmayan sonuçlarla karşılaşmasına yol açabilir. Altındağ Hukuk, göç ve yabancılar hukuku alanında uzman ekibiyle sınır dışı kararlarına karşı etkili hukuki destek sunmaktadır.
Hukuk bürosu, müvekkillerine öncelikle sınır dışı kararının gerekçelerini ayrıntılı şekilde açıklar, hukuka aykırılıkları tespit eder ve dava süresini titizlikle takip eder. İdare mahkemesinde açılacak davalarda güçlü bir savunma hazırlanır, kişinin Türkiye’de kalma hakkı korunur. Ayrıca geri gönderme merkezlerinde bulunan kişilerle birebir iletişim kurulur ve haklarının ihlal edilmemesi sağlanır.
Altındağ Hukuk’un yaklaşımı yalnızca hukuki süreçlerle sınırlı kalmaz; yabancıların insani hakları da göz önünde bulundurularak onların güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde Türkiye’de kalabilmeleri için kapsamlı bir yol haritası sunulur. Bu sayede hem ulusal mevzuat hem de uluslararası insan hakları standartları çerçevesinde en doğru çözümler üretilir.
